MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

CENNET VE CEHENNEM

<< 3813 >>

30- Allah'ı Görmek (=Rü'yetullah)

 

1. Ebu Hureyre ile Ebu Said

 

- - (-)

29247 (1)- Ebu Hureyre der ki: Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Kıyamet gününde Rabbimizi görecek miyiz?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bulutsuz bir günde Güneş'i görmenize herhangi bir engel var mı?'' diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Hayır, yok" dediklerinde: ''Peki, bulutsuz ve mehtaplı bir gecede Alı görmenize herhangi bir engel var mı?'' diye sordu. Yine: "Ey Allah'ın Resulü! Hayır, yok" dediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''İşte siz de onu kıyamet gününde bu şekilde göreceksiniz. Kıyamet gününde Allah, insanları bir araya toplayınca: ''Kim (dünyadayken) neye ibadet etmişse onun peşine takılsın!'' buyurur. Bunun üzerine Ay'a tapanlar onun peşine, Güneşe tapanlar onun peşine, tağuta tapanlar da onun peşine takılır. Geriye münafıklarıyla birlikte bu ümmet kalır.

Sonrasında Allah bu ümmetin tanıyamayacağı bir suretle gelir ve: ''Ben sizin Rabbinizim!'' buyurur. Müminler: ''Senden Allah'a sığınırız! Rabbimiz yanımıza gelene kadar burada duracağız. Rabbimiz gelince de onu tanırız'' derler. Sonrasında Allah onların tanıyabileceği bir surette gelir ve: ''Ben sizin Rabbinizim!'' buyurur. Onlar da: ''Evet! Sen bizim Rabbimizsin'' diyecek ve peşine takılacaklar. Sonra cehennemin üzerine bir köprü kurulacak. Peygamberler içinde köprüyü ilk geçecek olan ben olacağım. O gün peygamberlerin (ümmetleri için) duası da: ''Allahım! Sağ salim geçir! Sağ salim geçir!'' şeklinde olacak. Cehennemde sa i dan dikenleri gibi kancalar olacak. ''

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sa'dan dikenlerinin nasıl olduğunu hiç gördünüz mü?'' diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Evet, gördük" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: ''İşte sa'dan dikenleri gibi olacakları ancak ne kadar büyük olduklarını bir Allah bilir. Bu kancaları geçenlere amallerine göre takılacak. Kimi iyi amelleri sayesinde sağlam bir şekilde kurtulacak, kimi de parçalanarak kurtulacak. Nihayetinde Allah kulları arasında hükmünü verip cehenneme girenler içinden rahmetiyle Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet edenleri çıkarmak istediği zaman meleklere onları çıkarmaları için emir verecek. Melekler de bunları secde izlerinden tanıyacaklardır. Zira Allah ateşe, secde izlerini yakmayı haram kılmıştır.

 

Bu şekilde yanıp kavrulmuş bir vaziyette ateşten çıkarılırlar. üzerlerine ''Hayat suyu'' denilen bir su dökülünce sel suyuyla gelen toprak içinde tanelerin bitmesi gibi yeniden bitecekler. Geriye yüzü cehenneme doğru dönük olan biri kalacak. Bu kişi: ''Rabbim! Yüzümü cehennemden çevir, zira rüzgarı beni zehirledi, alevi beni yaktl'' diyecek. Bu yönde Allah'a dua edip dururken Allah ona: ''Şayet bu dileğini yerine getirirsem sen başka şeyleri de istersin'' buyuracak. Ancak adam: ''İzzetine yemin olsun ki istemeyeceğim!'' diyecek.

Allah isteğini verecek ve yüzünü cehennemden çevirecek. Daha sonra: ''Rabbim! Beni cennet kapısının yanına yaklaştır'' diyecek. Allah ona: ''Başka bir şey istemeyeceğini söylememiş miydin? Yazık sana ey Ademoğlu! Ne kadar da hainsin'' buyuracak. Bu yönde Allah'a dua edip dururken Allah ona: ''Şayet bu dileğini yerine getirirsem sen başka şeyleri de istersin'' buyuracak. Ancak adam: ''İzzetine yemin olsun ki istemeyeceğim!'' diyecek.

Adamın verdiği söz ve ahitler üzerine Allah isteğini verecek ve onu cennetin kapısına yaklaştıracak. Adam kapıya varıp da içerdeki giysileri ve yatakları görünce Allah'ın dilediği bir süre susacak. Sonra da: ''Rabbim! Beni de cennete sok'' diyecek. Allah: ''Başka bir şey istemeyeceğini söylememiş miydin? Hani o isteğinden başka bir şey istemeyeceğine dair bana sözler ve ahitler vermiştin?'' buyurunca, adam: ''Rabbim! Beni mahlukatın içinde en bedbaht kişi kılma'' diyecek. Adam bu yönde dua edip dururken Allah gülecek ve cennete girmesine izin verecek. Girdikten sonra ona: ''Şundan şundan da iste'' denilecek. Adam istediklerini bitirince yine: ''Şundan şundan da iste'' denilecek. Adam istediklerini bitirince ona: ''Bu istediklerin iki katıyla senin olsun'' denilecek. ''

Ata der ki: Ebu Hureyre bunu rivayet ederken Ebu Said de oturmuş onu dinliyordu ve aktardıklarından hiçbirine itiraz etmedi. Ancak Ebu Hureyre:

''Bu istediklerin iki katıyla senin olsun'' sözüne ulaştığı zaman Ebu Said: "Ben Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in burada ''Bu istediklerin on katıyla senin olsun'' buyurduğunu işittim" dedi. Ebu Hureyre: "Ama ben iki katı şeklinde ezberledim" karşılığını verdi ve: "Bu kişi de cennetlikler içinde cennete en son girecek olan kişidir" dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (11/387- 405, 13/357, 358), Müslim (1/64, 65) ve Nesai (1/171) rivayet ettiler.

 

 

 

29248 (2)- Ebu Hureyre der ki: Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Kıyamet gününde Rabbimizi görecek miyiz?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

''Bulutsuz ve mehtaplı bir gecede Ay'ı görmenize herhangi bir engel var mı?'' diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Hayır, yok" dediklerinde: ''Peki, bulutsuz bir günde Güneşi görmenize herhangi bir engel var mı?'' diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Hayır, yok" dediklerinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''İşte siz de onu kıyamet gününde bu şekilde göreceksiniz. Kıyamet gününde Allah insanları bir araya toplayınca: ''Kim (dünyadayken) neye ibadet etmişse onun peşine takılsın!'' buyurur. Bunun üzerine Güneş'e tapanlar onun

peşine, Ay'a tapanlar onun peşine, tağuta tapanlar da onun peşine takılır. Geriye şefaatçileri (veya münafıklarıyla) birlikte bu ümmet kalır.

Sonrasında Allah bu ümmetin tanıyamayacağı bir suretle gelir ve: ''Ben sizin Rabbinizim!'' buyurur. Müminler: ''Senden Allah'a sığınırız! Rabbimiz yanımıza gelene kadar burada duracağız. Rabbimiz gelince de onu tanırız'' derler. Sonrasında Allah onların tanıyabileceği bir surette gelir ve: ''Ben sizin Rabbinizim!'' buyurur. Onlar da: ''Evet! Sen bizim Rabbimizsin'' diyecek ve peşine takılacaklar. Sonra cehennemin üzerine bir köprü kurulacak. Peygamberler içinde ümmetiyle birlikte köprüyü ilk geçecek olan ben olacağım. O gün peygamberlerden başka da kimseler konuşmayacak. Peygamberlerin (ümmetIeri için) duası da: ''Allahım! Sağ salim geçir! Sağ salim geçir!'' şeklinde olacak. Cehennemde sa'dan dikenleri gibi kancalar olacak. ''

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sa'dan dikenlerinin nasıl olduğunu hiç gördünüz mü?'' diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Evet, gördük" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: ''İşte sa'dan dikenleri gibi olacakları ancak ne kadar büyük olduklarını bir Allah bilir. Bu kancaları geçenlere amellerine göre takılacak. Kimi iyi amelleri sayesinde sağlam bir şekilde kurtulacak, kimi de parçalandıktan sonra kurtulacak. Nihayetinde Allah kulları arasında hükmünü verip cehenneme girenler içinden rahmetiyle dilerdiğini çıkarmak istediği zaman meleklere emir verecek. Melekler de Allah'a şirk koşmamış, Allah'ın merhametini haketmiş, Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet eden kişileri çıkaracaklar. Melekler de bunları secde izlerinden tanıyacaklardır. Zira cehennem ateşi, secde izleri hariç insanın tüm bedenini yakar. Allah ateşe, secde izlerini yakmayı haram kılmıştır.

Bu şekilde yanıp kavrulmuş bir vaziyette ateşten çıkarılırlar. üzerlerine ''Hayat suyu'' denilen bir su dökülünce sel suyuyla gelen toprak içinde tanelerin bitmesi gibi yeniden bitecekler. Geriye yüzü cehenneme doğru dönük olan biri kalacak. Bu kişi de cennetlikler içinde cennete en son girecek olan kişidir. ''Rabbim! Yüzümü cehennemden çevir, zira rüzgarı beni zehirledi, dumanı beni yaktı'' diyecek. Bu yönde Allah'a dua edip dururken Allah ona: ''Şayet bu dileğini yerine getirirsem sen başka şeyleri de istersin'' buyuracak. Ancak adam: ''İzzetine yemin olsun ki başka bir şey istemeyeceğim!'' diyecek.

Adamın verdiği söz ve ahitler üzerine Allah onun yüzünü cehennemden çevirecek. Cennete doğru dönüp onu görünce bir süre susacak. Daha sonra: ''Rabbim! Beni cennet kapısının yanına yaklaştır'' diyecek. Allah ona: ''Başka bir şey istemeyeceğini söylememiş miydin? Yazık sana ey Ademoğlu! Ne kadar da hainsin'' buyuracak. Bu kişi: ''Rabbim!'' diyerek Allah'a dua edip dururken Allah ona: ''Şayet bu dileğini yerine getirirsem sen başka şeyleri de istersin'' buyuracak. Ancak adam: ''İzzetine yemin olsun ki istemeyeceğim!'' diyecek.

Adamın verdiği söz ve ahitler üzerine Allah isteğini verecek ve onu cennetin kapısına yaklaştıracak. Adam kapıda durup da içerdeki giysileri ve yatakları görünce Allah'ın dilediği bir süre susacak. Sonra da: ''Rabbim! Beni de cennete soh diyecek. Allah: ''Başka bir şey istemeyeceğini söylememiş miydin? Yazık sana ey Ademoğlu! Ne kadar da hainsin'' buyuracak. Adam: ''Rabbim! Beni mahlukatın içinde en bedbaht kişi kılma'' diyecek. Adam bu yönde dua edip dururken Allah gülecek. Güldüğü zaman da ona: ''Cennete gir!'' buyuracak. Girdikten sonra ona: ''Dile benden ne dilersen'' buyuracak. Adam istekleri bitinceye kadar Allah'tan dilemeye devam edecek. Bitince bu sefer Allah ona: ''Şundan şundan da iste'' buyurup başka şeyleri de hatırlatacak. Adamın istekleri bitince Allah ona: ''Bu istediklerin iki katıyla senin olsun'' buyuracak. ''

Ata b. Yezid der ki: "Ebu Hureyre bunu rivayet ederken Ebu Said de oturmuş onu dinliyordu ve aktardıklarından hiçbirine itiraz etmedi. Ancak Ebu Hureyre: ''Bu istediklerin iki katıyla senin olsun'' sözüne ulaştığı zaman Ebu Said: "Ey Ebu Hureyre! Burası ''Bu istediklerin on katıyla senin olsun'' şeklinde olacak" dedi. Ebu Hureyre: "Ben, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu istediklerin iki katıyla senin olsun'' şeklinde ezberledim" karşılığını verdi. Ebu Said: "Şehadet ederim ki ben de bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den: ''Bu istediklerin on katıyla senin olsun'' şeklinde ezberledim" dedi. Ebu Hureyre şöyle devam etti: "Bu kişi de cennetlikler içinde cennete en son girecek olan kişidir."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (13/357, 358) ve Müslim (1/64, 65) rivayet ettiler.

 

 

 

29249 (3)- Ebu Hureyre bildiriyor: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Kıyamet gününde insanlar tek bir yerde toplanınca alemlerin Rabbi çıkar ve: ''Her bir topluluk kime kulluk etmişse ona tabi olsun!'' buyurur.

 

Bunun üzerine haça tapanların karşısına haçı heykele tapanların karşısında heykelı ateşe tapanların karşısına ateş çıkarılır. Herkes kulluk ettiği şeyin peşinden gidince geriye müslümanlar kalır. Allah onların da karşısına çıkar ve: ''Neden siz de diğer insanlar gibi yapmıyorsunuz?'' buyurur. Müslümanlar: ''Senden Allah'a sığınırız! Senden Allah'a sığınırız! Bizim Rabbimiz Allah'tır ve Rabbimizi görene kadar da burada bekleyeceğiz'' derler. Oysa öyle yapmalarını emreden ve onları orada durdurun da Allah'tır. Kaybolduktan sonra bir daha karşılarına çıkar ve: ''Neden siz de diğer insanlar gibi yapmıyorsunuz?'' buyurur. Müslümanlar: ''Senden Allah'a sığınırız! Senden Allah'a sığınırız! Bizim Rabbimiz Allah'tır ve Rabbimizi görene kadar da burada bekleyeceğiz'' derler. Oysa öyle yapmalarını emreden ve onları orada durdurun da Allah'tır.''

Oradakiler: "Ey Allah'ın Resulü! Rabbimizi görecek miyiz?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Mehtaplı bir gecede Aylı görmenize herhangi bir engel var mı?'' diye sordu. "Hayır, yok" dediklerinde: ''Sizin de onu görmeniz arasında bu şekilde herhangi bir engel olmayacak'' buyurdu ve şöyle devam etti: ''Allah yine kaybolduktan sonra tekrar karşılarına çıkar ve: ''Ben sizin Rabbinizim! Ben sizin Rabbinizim! Bana tabi olun!'' diyerek kendini tanıtır. Sonrasında müslümanlar harekete geçerler. O esnada Sırat köprüsü kurulur. Müslümanlardan kimisi yarış atı hızında, kimisi de deve hızında köprüden geçerler. Geçerken de ''Sağ salim geçelim! Sağ salim geçelim!'' denilir. Geriye cehennem ahalisi kalır. Onlardan bir topluluk cehennemin içine atılınca: ''Doldun mu?'' denilir. Cehennem: ''Daha var mı?'' karşılığını verir. Bir topluluk daha atılır ve: ''Doldun mu?'' denilir. Cehennem: ''Daha var mı?'' karşılığını verir. Sonunda içine atılacak kimse kalmayınca Rahman (olan Allah) ayağını içine koyar. Bu şekilde cehennem daralıp katlanır ve: ''Yeter! Yeter!'' demeye başlar.

Cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme girdikten sonra ölüm bağlanmış (bir koç) olarak getirilir ve cennet ile cehennem arasındaki surun üzerinde durdurulur. Sonra: ''Ey cennet ahalisi!'' diye seslenilince cennetlikler endişe içinde bakarlar. Sonra: ''Ey cehennem ahalisi!'' diye seslenilince cehennemdekiler şefaat beklentisi içinde sevinerek bakarlar. Sonra her ikisine: ''Bunu tanıyor musunuz?'' diye sorulunca her iki taraf da: ''Evet, tanıyoruz! Bu ölümdür, hepimize uğramıştı'' derler. Bunun üzerine ölüm surun üzerinde kesilir. Sonra: ''Ey cennet ahalisi! Size ölüm yoktur, orada ebedi kalacaksınız! Ey cehennem ahalisi! Size de ölüm yoktur, orada ebedi kalacaksınız!'' denilir.''

 

Kuteybe rivayet ederken: "Bu şekilde cehennem daralıp katlanır. Kendisine: ''Yeter mi?'' diye sorulunca cehennem: ''Yeter! Yeter!'' demeye başlarlı lafzını kullanır.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, tefsır (6/56), Müslim, ıman 1/164 (182) ve Tirmizi, cennet 4/691 (2557) rivayet ettiler.

 

 

 

29250 (4)- Ebu Hureyre der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Kıyamet gününde Rabbimizi görecek miyiz?" denilince: ''Bulutsuz bir günde gün ortası Güneşi görebilir misiniz'' diye sordu. "Evet, görebiliriz" dediklerinde: ''Bulutsuz ve mehtaplı bir gecede Aylı görebilir misiniz?'' diye sordu. "Evet, görebiliriz" dediklerinde de: ''Canım elinde olana yemin olsun ki Güneşi ve Ayı görmenize herhangi bir engelolmadığı gibi Allah'ı da görmenize herhangi bir engel olmayacaktır'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (4730), İbn Mace (178) ve Tirmizi (2554) rivayet ettiler.

 

 

 

29251 (5)- Ma'mer bildiriyor: Zühri "Her ümmet kendi kitabına çağrılır"[Casiye 28] buyruğunu açıklarken, Ata b. Yezid el-leysi vasıtasıyla Ebu Hureyre'den şöyle bildirir: Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Kıyamet gününde Rabbimizi görecek miyiz?" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bulutsuz bir günde Güneşi görmenize herhangi bir engel var mı?'' diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Hayır, yok" dediklerinde: ''Peki, bulutsuz ve mehtaplı bir gecede Aylı görmenize herhangi bir engel var mı?'' diye sordu. Yine: "Ey Allah'ın Resulü! Hayır, yok" dediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''İşte siz de onu kıyamet gününde bu şekilde göreceksiniz. Kıyamet gününde Allah insanları bir araya toplayınca: ''Kim (dünyadayken) neye ibadet etmişse onun peşine takılsın!'' buyurur. Bunun üzerine Ay'a tapanlar onun peşine, Güneş'e tapanlar onun peşine, tağuta tapanlar da onun peşine takılır. Geriye münafıklarıyla birlikte bu ümmet kalır. Sonrasında Allah bu ümmetin tanıyamayacağı bir suretle gelir ve: ''Ben sizin Rabbinizim!'' buyurur. Müminler: ''Senden Allah'a sığınırız! Rabbimiz yanımıza gelene kadar burada duracağız. Rabbimiz gelince de onu tanırız'' derler. Sonrasında Allah onların tanıyabileceği bir surette gelir ve: ''Ben sizin Rabbinizim!'' buyurur. Onlar da: ''Evet! Sen bizim Rabbimizsin'' diyecek ve peşine takılacaklar. Sonra cehennemin üzerine bir köprü kurulacak. Peygamberler içinde köprüyü ilk geçecek olan ben olacağım. O gün peygamberlerin (ümmetIeri için) duası da: ''Allahım! Sağ salim geçir! Sağ salim geçir!'' şeklinde olacak. Cehennemde sa'dan dikenleri gibi kancalar olacak.''

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sa'dan dikenlerinin nasılolduğunu hiç gördünüz mü?'' diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Evet, gördük" dediler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: ''İşte sa i dan dikenleri gibi olacakları ancak ne kadar büyük olduklarını bir Allah bilir. Bu kancaları geçenlere amallerine göre takılacak. Kimi iyi amelleri sayesinde sağlam bir şekilde kurtulacak kimi de parçalanarak kurtulacak. Nihayetinde Allah kulları arasında hükmünü verip cehenneme girenler içinden rahmetiyle Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet edenleri çıkarmak istediği zaman meleklere onları çıkarmaları için emir verecek. Melekler de bunları secde izlerinden tanıyacaklardır. Zira Allah ateşe, secde izlerini yakmayı haram kılmıştır.

Bu şekilde yanıp kavrulmuş bir vaziyette ateşten çıkarılırlar. üzerlerine ''Hayat suyu'' denilen bir su dökülünce sel suyuyla gelen toprak içinde tanelerin bitmesi gibi yeniden bitecekler. Geriye yüzü cehenneme doğru dönük olan biri kalacak. Bu kişi: ''Rabbim! Yüzümü cehennemden çevir, zira rüzgarı beni zehirledi, alevi beni yaktı'' diyecek. Bu yönde Allah'a dua edip dururken Allah ona: ''Şayet bu dileğini yerine getirirsem sen başka şeyleri de istersin'' buyuracak. Ancak adam: ''İzzetine yemin olsun ki istemeyeceğim!'' diyecek.

Allah isteğini verecek ve yüzünü cehennemden çevirecek. Daha sonra: ''Rabbim! Beni cennet kapısının yanına yaklaştır'' diyecek. Allah ona: ''Başka bir şey istemeyeceğini söylememiş miydin? Yazık sana ey Ademoğlu! Ne kadar da hainsin'' buyuracak. Bu yönde Allah'a dua edip dururken Allah ona: ''Şayet bu dileğini yerine getirirsem sen başka şeyleri de istersin'' buyuracak. Ancak adam: ''İzzetine yemin olsun ki istemeyeceğim!'' diyecek.

Adam başka bir şey istemeyeceğine dair söz ve ahit verince Allah isteğini verecek ve onu cennetin kapısına yaklaştıracak. Adam durup da içerdeki giysileri ve yatakları görünce Allah'ın dilediği bir süre susacak. Sonra da: ''Rabbim! Beni de cennete sok'' diyecek. Allah: ''Başka bir şey istemeyeceğini söylememiş miydin? Hani o isteğinden başka bir şey istemeyeceğine dair bana sözler ve ahitler vermiştin?'' buyurunca, adam: ''Rabbim! Beni mahlukatın içinde en bedbaht kişi kılma'' diyecek. Adam bu yönde dua edip dururken Allah gülecek ve cennete girmesine izin verecek. Girdikten sonra ona: ''Şundan şundan da iste'' denilecek. Adam istediklerini bitirince yine: ''Şundan şundan da iste'' denilecek. Adam istediklerini bitirince ona: ''Bu istediklerin iki katıyla senin olsun'' denilecek. ''

Ata der ki: Ebu Hureyre bunu rivayet ederken Ebu Said de oturmuş onu dinliyordu ve aktardıklarından hiçbirine itiraz etmedi. Ancak Ebu Hureyre:

''Bu istediklerin iki katıyla senin olsun'' sözüne ulaştığı zaman Ebu Said: "Ben Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in burada ''Bu istediklerin on katıyla senin olsun'' buyurduğunu işittim" dedi. Ebu Hureyre: "Ama ben iki katı şeklinde ezberledim" karşılığını verdi ve: "Bu kişi de cennetlikler içinde cennete en son girecek olan kişidir" dedi.

 

[Sahih]

 

 

2. Ebu Said el-Hudri

 

- - (-)

29252- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): '' (Kıyamet gününde) Rabbinizi göreceksiniz'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Rabbimizi mi göreceğiz?" dediklerinde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Gün ortasında Güneş'i görmenizde herhangi bir engel var ml?'' diye sordu. "Hayır" dediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Mehtaplı bir gecede Aylı görmenizde herhangi bir engel var ml?'' diye sordu. "Hayır" dediklerinde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunları görmenizde nasıl bir engel yoksa Rabbinizi görmenize de herhangi bir engel olmayacaktır'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Mace (179) rivayet etti. 

 

 

3. Cabir b. Abdillah

 

- - (-)

29253 (1)- Ebu'z-Zübeyr bildiriyor: Cabir'e (Meryem Sur. 71. iyette zikredilen) vurO.d konusunu sorduğumda şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''Kıyamet gününde bizler diğer insanlardan ayrı olarak yüksek bir yerde duracağız. Sonrasında diğer ümmetler sırasıyla dünyadayken kendilerine taptıkları putlar ile çağrılacaklardır. Daha sonra Rabbimiz yanımıza gelecek ve bize: ''Neyi bekliyorsunuz?'' diye soracak. Müminler: ''Rabbimizi bekliyoruz'' diyecekler. Allah: ''Rabbiniz benim'' buyurunca, müminler: ''Onu görmemiz lazım'' diyecekler. Bunun üzerine Allah gülerek tecelli eder. Mümin olsun, münafık olsun bu ümmetten her bir kişiye bir nur verilir. Bir karanlık da çevrelerinde dolaşır. Cehennem köprüsünün üzerinde kancalar ve kılçıklar vardır. Bunlar münafıklardan Allah'ın dilediklerine takılırlar. Bu arada münafıklara verilen nur sönerken müminler karşıya geçip kurtulurlar.

Müminlerden ilk kurtulan grubun yüzleri mehtaplı gecedeki Ay gibi parlak olur. Bunların da sayısı yetmiş bin kişidir ve hesapsız bir şekilde cennete girerler. Onlardan sonra gelenlerin yüzü gökteki yıldız gibi parlak olur. Ondan sonra da şefaat devreye girer. Bu şefaatle Allah'tan başka ilah olmadığına iman eden ve kalbinde arpa tanesi kadar iman bulunan kişiler cehennemden çıkarlar. Bunlar cennetin avlusuna getirilirler. Cennet ahalisi bunların üzerine su dökünce yanıkları gidip sel suyuyla gelen tohumların bitmesi gibi yeniden biterler. Sonra da bunlardan her biri Allah'tan istediklerini sıralar. Bu şekilde de Allah ona dünyanın on katı kadar bir nimet verir. ''

 

[Hasen]

 

 

 

29254 (2)- Ebu'z-Zübeyr bildiriyor: Cabir'e (Meryem Sur. 71. ayette zikredilen) vurCı.d konusunun sorulduğunu işittim. Cabir de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den naklen şöyle dedi: ''Kıyamet gününde bizler diğer insanlardan ayrı olarak yüksek bir yerde duracağız. Sonrasında diğer ümmetler sırasıyla dünyadayken kendilerine taptıkları putlar ile çağrılacaklardır. Daha sonra Rabbimiz bizi çağıracak ve: ''Neyi bekliyorsunuz?'' diye soracak. Müminler: ''Rabbimizi bekliyoruz'' diyecekler. Allah: ''Rabbiniz benim'' buyurunca, müminler: ''Seni görmemiz lazım'' diyecekler. Bunun üzerine Allah gülerek tecelli edecek. ''

Devamında Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''Sonrasında müminler Rabbimizin peşinden giderler. Mümin olsun, münafık olsun bu ümmetten her bir kişiye bir nur verilir. Bir karanlık da çevrelerinde dolaşır. Cehennem köprüsünün üzerinde kancalar ve kılçıklar vardır. Bunlar münafıklardan Allah'ın dilediklerine takılarak aşağıya atarlar. Bu arada münafıklara verilen nur sönerken müminler karşıya geçip kurtulurlar. Müminlerden ilk kurtulan grubun yüzleri mehtaplı gecedeki Ay gibi parlak olur. Bunların da sayısı yetmiş bin kişidir ve hesapsız bir şekilde cennete girerler. Onlardan sonra gelenlerin yüzü gökteki yıldız gibi parlak olur. Ondan sonra da şefaat devreye girer. Bu şefaatle Allah'tan başka ilah olmadığına iman eden ve kalbinde arpa tanesi kadar hayır bulunan kişiler cehennemden çıkarlar. Bunlar cennetin avlusunu getirilirler. Cennet ahalisi bunların üzerine su dökünce sel suyuyla gelen tohumların bitmesi gibi yeniden biterler. Sonra da bunlardan her biri Allah'tan istediklerini sıralar. Bu şekilde de Allah ona dünyanın on katı kadar bir nimet verir.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (388) rivayet etti.

 

 

4. Ebu Rezin

 

- - (-)

29255 (1)- Veki' b. Hudus, amcası Ebu Rezin'den bildirir: "Ey Allah'ın Resulü! Kıyamet gününde Allah'ı hepimiz görecek miyiz? Bunun delili nedir?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Ebu Rezin! Hepiniz Alı zahmetsiz bir şekilde görmez misiniz?'' diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Tabi ki" dediğimde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah ondan daha büyüktür'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (4731) ve İbn Mace (180) rivayet ettiler.

 

 

 

29256 (2)- Veki' b. Udus, amcası Ebu Rezin'den bildirir: "Ey Allah'ın Resulü! Kıyamet gününde Rabbimizi hepimiz görecek miyiz? Bunun delili nedir?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Ebu Rezin! Hepiniz Aylı zahmetsiz bir şekilde görmez misiniz?'' diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Tabi ki" dediğimde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah ondan daha büyüktür'' buyurdu.

Abdurrahman rivayetinde "Kıyamet gününde Rabbimizi nasıl göreceğiz?" ibaresi geçmiştir.

 

[Sahih]

 

 

5. Cerir b. Abdullah

 

- - (-)

29257- Cerir b. Abdillah der ki: Mehtaplı bir gecede Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında otururken bir ara Ay'a baktı. ''Rabbinizin huzuruna çıkacak ve şu Ay'ı gördüğünüz gibi onu görecek, görme konusunda da herhangi bir zorluk çekmeyeceksiniz. Onun için güneş doğmadan önceki namaz ile güneş batmadan önceki namazı elinizden geldiği kadar kaçırmayın ve kılmaya çalışın'' buyurdu ve: "Güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbih et"[Kaf 39] ayetini okudu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (554, 573, 4851, 7434, 7435), Müslim (1378-9) ve Ebu Davud (4729) rivayet ettiler.

 

 

6. Suheyb

 

- - (-)

29258- Suheyb der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennetlikler cennete girdikten sonra bir münadi: ''Ey cennet ahalisi! Allah'ın sizlere bir sözü vardı ve şimdi onu yerine getirmek istiyor'' diye seslenir. Cennettekiler: ''Nedir ki o? (Mızan'da) yüzümüzü ak çıkarmadı mı? Cehennem ateşinden uzaklaştırıp cennete sokmadı mı?'' dediklerinde, Allah perdeyi aralar ve ona bakarlar. Vallahi Allah cennettekilere kendisine bakmaktan daha güzel bir şey vermiş değildir'' buyurdu ve: "İyi davrananlara; daima daha iyisi ve ziyadesi verilir"[Yünus 26] ayetini okudu.

 

[Sahih]

 

21564 (4)'te tekrar etmiştir.

 

 

BİLMİYORUM TÜMÜNÜ OKUYABİLDİN Mİ; EN BÜYÜK BİRKAÇ ALİM’DEN BİRİNİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK BİRKAÇ KAYNAĞINDAN BİRİ, BURADA BİTT.